SON DAKİKA
Hava Durumu

  KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN ÖNEMİ

Yazının Giriş Tarihi: 25.04.2023 11:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.04.2023 11:38

       06 TEMMUZ 2020 tarihinde Gültepe, Zabıtan, Yenidoğan ve Serdar üvey mahalleler mi? Başlıklı yazı yazmıştım. Yaklaşık üç yıl olmuş.

       Bu üç yıllık zaman içinde ne olmuş derseniz, Erenler mahallelerinin yıkım işi gerçekleşmiş, temel çalışmaları ancak başlamış.

       Yukarıda isimlerini yazdığım mahallelerle ilgili olarak ne olmuş? Hiçbir şey. Aslında bunların arasına Kozluk mahalle sinide ilave etmemiz gerekir.

       Bu durumla ilgili olarak Çevre Şehircilik Bakanlığına’da bilgi vermiştim. Gelen cevapta ise belediyelerin talep etmesi gerekir diyordu. Kentsel dönüşümün ne olduğunu açık olarak ne anlatabildiler, nede vatandaş olarak bizler anlayabildik, yada anlamak istemedik.

       06 ŞUBAT 2023 tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem, dünya tarihinde meydana gelen üçüncü deprem olarak kayıtlara geçmiştir. Bu iki büyük deprem sonucu on ilimizi yerle bir etmekle kalmadı, haritaların ve kadastroların yeniden hesaplanıp çizilmesine dahi sebep olmuştur.

        1999 yılında yaşadığımız büyük deprem dahi ne halkımızı nede yöneticilerimizi acil önlemler almaya yöneltti. Bilinçli olarak önlemlerini alıp ona göre dönüşümlerin yapılmasına ön ayak olanların ve bunlara uyanların burnu dahi kanamadığını da ne yazık ki K. Maraş depreminde açık olarak görmüş olduk.

       Yeni yapılan 8, 10, 15, 20 katlı cennetten bir köşe olarak yutturulan binaların un ufak olduğunu, bunun sonucunda 50 bin civarında canımıza, bir o kadarının yaralanıp engelli kalmalarına ve milyarlarca lira milli servetimize mal olmuştur. Yeni yapılacak olan binaların masrafı da işin cabası.

       Yaklaşık 40 yıldır terör belasına harcadığımız rakam tahmini olarak 2 trilyon dolar civarında. Bu rakamla ülkemize neler yapılabileceğini bir düşünün. Teröre ve bilinçsizce yapılan binaların depremlerle çökmesi nedeniyle sürekli milli servetimizi bunlara harcamamızı bir an önce sona erdirmemiz gerekmektedir.

        Baştan savma yapılan binalar, kontrolsüz ve adamsendecilikten vaz geçip, her zeminin kuralına göre yapılarımızı yapmadığımız sürece, yapıların tavizsiz şekilde denetimleri yapmadığımız sürece her büyük depremlerde hem canlarımızı, hem de milli servetimizi heba etmeye devam edeceğiz.

       Son yıllarda ilimizde KENTSEL DÖNÜŞÜM olarak bayağı bir yol kat etmekteyiz. Ancak nerelerin dönüşüme gireceği, nerelerin girmeyeceği hususu halkımıza düzgünce anlatıldı mı acaba.

       Buradan tekrar yazıyorum. KENTSEL DÖNÜŞÜM İzmit merkez ilçemizin doğusunda, kuzeyinde yapılmaya başlanmış, Erenler mahallesi yıllar süren uğraş sonucu dönüşüm kapsamına alınmış ve çalışması başlamıştır.

       Ancak ne hikmetse Kozluk, Gültepe, Zabıtan, Yenidoğan ve Serdar mahalleleri 40 yıldır bırakın kentsel dönüşümü, doğru dürüst hizmet dahi alamamakta. Acaba bu mahallelerin CEZALI bir durumumu söz konusu? Bu mahallelerde bazı projeler dahi faaliyete geçirilemiyor. Neden? 21.nci yüzyılın içinde olduğumuz şu zamanda araçların, konutların ve daha pek çok şeyin modernleştiği bir ortamda neredeyse İzmit’in ortasında kalan bu mahallelerin bir çok hizmetten mahrum bırakılması anlaşılır gibi değildir.

       1999 depremi henüz hafızalardan silinmemişken, birde ülkemiz K. Maraş depremini yaşadı. Buradaki depremde birçok yöneticilerimiz görev aldı, döndüklerinde ilimiz ve bu beş mahallelerimiz hakkındaki düşüncelerinde bir değişiklik olacakmı? Yoksa (SU, ELEKTRİK, DOĞALGAZ ve PATİKA GİBİ YOLLAR YAPTIM. NE HALİNİZ VARSA KENDİNİZ GÖRÜN. KALAN SAĞLAR BİZİMDİR) mi diyecek.

       İstanbul depreminin eli kulağında olduğunun söylendiği şu sıralarda KENTSEL DÖNÜŞÜM, modern yaşam planlamaları yapılmadığı sürece hem canlarımızın, hem de milli servetimizin yok olup gitmesini artık beklemeyin.

       Her geçen gün geç kalınmış bir gündür. Sadece ilimizde değil, ülkemizin tamamında KENTSEL DÖNÜŞÜM seferberliğini bir an önce başlatmamız gerekir. Bütün vatandaşlarımızın güvenli olarak mahalle, köy ve şehirlerinde yaşamaya hakları vardır. Buda ancak projeden, denetime, temelinden çatısına kadar kurallara tam uyularak yapılırsa mümkündür.

       Bütün vatandaşlarımıza sağlıkla, korkusuzca yaşayacakları evlerinde oturmaları dileklerimle.        

 

                                                                                            Necati KONAKCI

                                                                                             552 9249190

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yorum Ekle
    Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
    Yorumlar
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.