YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR!..

Dönemin Yugoslavya başkanı anlatıyor:

'Bizim ülkemizi dizilerle parçaladılar'

Ve ekliyor:

'Ülkemiz yıkılmadan bir süre önce diziler, ekranları süsledi. İnsanlarımız düşünmez oldu. Bizde düşünmedik. Öyle bir noktaya getirildik ki, sonunda ülkemiz parçalandı. Bölündü. Biz uyandığımız zaman isi iş işten çoktan geçmişti. Yani biz dizi izlemekle meşgul olurken, bir baktık ki ülkemiz parçalanmış...'

...Ve bu gün, ülkemize bakacak olursak;

Tam bir dizi cenneti.

Düşünebiliyor musunuz; bir kanalda tam 19 dizi oynuyor.

Her bir evde, kumanda kapma yarışı var.

Dizi savaşlarından dolayı evlerine iki-üç farklı televizyon aileler biliyorum.

Karısı başka bir diziyi izliyor; eşi farklı bir diziyi,

Dizilerde yaşanan olaylar, izleyenleri özentiye sokuyor.

Lüks hayatlar...

Bir birine ihanet eden eşler...

Bunalım takınmalar...

İntihara sürüklenmeler...

Cinayet işlemeler...

Kurtlar Vadisi gibi kabadayı rolüne bürünmeler...

Her biri ayrı bir bela, her biri ayrı bir musibet...

Bir kültür emperyalizmi uygulanıyor ülkemiz üzerinde.

Uygulanan bu kültür emperyalizm sonucunda, bu milletin değerleri, gelenekleri, ananeleri yok ediliyor. Birliğimiz, beraberliğimiz zarar görüyor; ahlaki hasletlerimiz bir bir yok oluyor bedenlerimizden.

Ki, bir toplumda şayet bu 'değer' dediğimiz özellikler yok olursa, toplum yok olur.

Sokaklarımızın ne farkı var, dizilerde yaşanan olaylardan;

Gençlere göre anneler 'kocakarı'; babalar 'moruk' olmuş...

Kadınlara göre, eşinden başkası ile muhabbet, 'medeniyet' ve 'çağdaşlık' olmuş...

Erkeklere göre,  helalinden gayrılar, 'kaçamak', 'bir başka tat' olmuş...

Karşı cinsinden arkadaşı olmayanlar, 'adam olmamış' muamelesine tabi tutuluyor...

Bet beniz sararmış, gözlerin altı morarmış, sarsak, çarpık, titrek, başlamadan bitmiş, bitmeden tükenmiş gençler.. Ağızları rakı, ayakları ter, donları pislik kokan gençler sokakları sarmış diziler ve yok olan değerlerimiz nedeniyle..

Biz hala 'YENİ TÜRKİYE' söylemleriyle avutuluyoruz.

Dizilerle uyutuluyoruz.

Ülkemizde, sınırlarımıza kasteden, bayrağımıza el uzatan, vatanımızın bütünlüğüne zarar vermek isteyenler var, bunlara 'dur' diyecek insanlarımız ise 'dizi' derdi ve savaşına düşürülmüş, toplum bilinci yok denilecek kadar zayıflatılmıştır.

Övünedursun yetkililer; 'saray yaptık, yol yaptık, bina yaptık ve ülkemizin itibarını yükselttik...' diye;

Yapılan yatırımlar insan eksenli değilse, hiç bir kıymeti yoktur.

Evet, diziler milletimizi sıraya dizdiler.

Dertlerimize, dert eklediler...

Ahlakımızı yok ettiler...

Bizi, bizden aldılar...

... ve bütün şiddetiyle de tahrip etmeye devam ediyorlar.

Bu yüzden, iktidar ve yetkililer, acilen kendine gelmelidir.

Enerjilerini 'boş yere' harcama yerine, şu dizilere çeki  düzen vermelidirler.

Ahlakı erozyona neden olan diziler acilen yayından kaldırılmalıdır.

Aksi taktirde, dizilerle uyutulan bu millet uyanmaz.

Öyle bir an gelir ki, Yugoslavya'da olduğu gibi bölünürüz-parçalanırız...

Sonra 'ahh!' deriz, lakin iş işten geçer.

İş işten geçmeden, çözüm bulunmalı.

Diziler, kontrol altına alınmalıdır.

Bilmem yanılıyor muyum?

Ne dersiniz?