Ömür denilen yolculuk; sanıldığı kadar uzun değildir.

Dün denilen zaman gitti; bu güne getiremezsin; yarın var mı bilemezsin; ömür, bir insan için bir gündür; o da bu gündür.

Bu yüzden bir insan için önemli olan şey; ne kadar yaşadığı değil; yaşadığı süre içinde insanlığa ne kadar faydalı olabildiğidir.

Bu nedenledir ki; her bir insanın, 'insanlık' için yapabileceği şeyler; önem ifade etmektedir. Ki bu yüzden atalarımız, 'At ölür semeri; yiğit ölür eseri kalır' demişlerdir. İnsanın bu dünyadan göç ettikten sonra da 'var' olması; yaptığı eserler, gerçekleştirdiği iyilikler; 'insanlık' adına gösterdiği gayretlerle mümkündür.

Bir insan için gelip geçtiği dünyaya 'hoş bir seda' bırakması, ' güzel duygularla anılması' gerçektende çok önemlidir.

Yarım asırlık yaşımıza iki yıl gibi kısa bir zaman kaldı. Bu hayat denilen yolculukta, 1990 yılında üniversitede okurken  gazetecilik yolculuğuna başladım. O günden bu güne kadarda gazetecilik mesleğini mevcut imkanlar dahilinde en güzelini yapmaya çalışıyorum. Her daim inandığım bir değer vardır.  O da , insanı insan yapan; insanı kamil insan yapan; bir kişinin insanlığa faydalı olabildiği durumlardır. İnsanlık için 'ne yapabilirim?' sorusunu kendisine sormayan, var olduğu ortamda 'yok' olmuş bulunan insanların diğer canlılardan farkının bulunduğunu düşünmüyorum. Her bir insanın; kendi imkanları dahilinde 'insanlık' için yapacağı bir şeylerin olduğu kesindir. Ki, her bir insan kendi üzerine düşeni yaparsa, 'ne dünyamız kirlenir'  ne de 'insanlık mağduriyet' içinde varlığını sürdürür. Yeter ki 'biz insanlar' vazifemizi yerine getirelim.

Şahsen benim üç hayalim vardı. Bunlardan biri de kapsamlı bir kütüphane kurmaktı. Bu hayalimi gerçekleştirme adına; ortaokula başladığım günden itibaren, kuracağım kütüphane için kendi imkanlarımla kitap almayı; kendime bir görev olarak kabul etmiştim. Bu kapsamda 5 bin kitaplık bir kütüphanem oluştu.  Kütüphane kurma düşüncem;  bir arkadaşımın benden destek istemesi ile hayat bulmaya başladı. Arkadaşım,  'Yozgat İli Akdağmadeni İlçesi'nde bir kütüphane kurmak isteniyor, ancak kitap tedarikini sağlayamıyorlar' dedi. Hemen irtibata geçtim ve burada şehidimiz adına kurulması planlanan kütüphanenin kitaplarını tamamını sağladım. Kütüphanemizi çok şükür kurduk. Şehit Kütüphaneleri kapsamında bir yıl içinde 4'ü Yozgat'ta biri Kütahya'da olmak üzere şehitlerimiz adına 5 kütüphane kurulumuna katkı sağladım. Hedefimde şimdi içinde yaşadığım; ekmeğini yediğim, kirli/temiz havasını teneffüs ettiğim Körfez'de kütüphane kurma çalışmalarım bulunmaktadır. Kısa bir zaman süresi içinde;  Şehit Er Emre Kaan Arlı ve Şehit Er Erdi Demirel' adına kütüphaneyi kurarak, faaliyete açmış olacağım.

Bilirim ki, 'Şeytanı ve kötü kişileri kahreden; insanın ibadet yapması değil, hedef belirlemesidir.'  Bu yüzden hedefimiz ve istikametimiz bellidir. 'İnsanlık' için çalışmak; şehitlerimizin adını yaşatmak; neslimizin kitapla buluşmasını sağlamaktır. Kütüphane kurma çalışmalarına başladığım bir yıla yakın süre içinde yaklaşık 30 bin kitap tedarikinde bulundum. Amacım bu sayıyı yüz binlerin üzerine çıkarmak ve çok sayıda kütüphane kurulumuna vesile olmaktır.

Kimi anasından, kimi yarından, kimi evladından geçerek canlarını bu vatan, bu bayrak ve mukaddesatımız uğruna veren Şehitlerimiz için bizler ne yaparsak yapalım, haklarını ödeyemeyiz ve bunun da bilincindeyiz.Ancak şehitlerimizin adını yaşatmak; yeni yetişen neslin şehitlerimizi tanımasını sağlamak; kitaptan uzak kalmayan neslin yetişmesine vesile olmak için bence 'kutsal bir görev' diye düşündüğüm bu vazifeyi: kendime bir görev olarak kabul ettim.

Halis niyetle yola çıktığımız bu yolda; inşallah gecelerimiz gündüz; yokuşlarımız düz olur; 'insanlık' için bir şeyler yaparız... Mevla'm niyeti halis olan insanların ve bizlerin yardımcısı olsun.