SON DAKİKA
Hava Durumu

MANİPÜLASYON

Yazının Giriş Tarihi: 13.07.2022 16:41
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.07.2022 04:41

Herkes nefret edebilir, sorun yok! insan olarak hepimizde bir diğer insandan; görünüşü, davranışı, karakteri sebebiyle nefret edebilme kapasitesi mevcut. Ama bir de "nefret ettirebilme" meziyeti vardır ki işte o, herkeste olmayan bir yetenek! 

Bazı insanlara özgü bu olmaz olasıca  özel beceri ilgimi çekmiştir her zaman. Nefret ettirebilme yeteneğine sahip bu insan tipleri, bulundukları ortam içerisinde nefret ettikleri kişiyle ilgili öyle ağır ve derinden ilerlerler ki bir süre sonra ortamdaki diğer insanların da o kişiden nefret etmeye başladıklarını hayretle fark edersiniz. Normalde sadece hoşlanmayacağınız ya da nötr hisler besleyeceğiniz, umursamayacağınız, hatta sevebileceğiniz bir kişiden bile "Nefretçi" sayesinde nefret ederken bulursunuz kendinizi.  Bizim "Nefretci" her fırsatta alttan alta, mevzu bahis kişiyle ilgili öyle eleştiriler, öyle kötülemeler yapar; öyle kindar ifadeler kullanır ki ister istemez etkilenirsiniz. İşin tuhafı, bu durum olurken hiçbir şeyi fark etmez, bu his kendi seçiminiz sanırsınız. Ne vakit ki "Nefretçi"nin ortamından ayrılıp etki alanından çıkarsınız, işte o zaman fark edersiniz; nefretinizin bilinçli bir nefret olmadığını...

 Velhasıl, insanoğlu duyguları kolayca manipüle edilebilen bir türdür ve ne yazık ki sadece nefret duygumuz değil, diğer pek çok duygumuz da manipülasyona açıktır.

 İçinizde hiç, hoşlanmadığı bir kadın ya da erkekle, sırf en iyi arkadaşı onun en iyi arkadaşı ile çıkıyor diye sevgili olanınız olmadı mı? Ya da etrafınızdakilerin bitmek tükenmek bilmeyen övgüleriyle birinden  hoşlandığınız? Aşkımız bile manipülasyona açık!

 İçinizde hiç, bulunduğu ortamda tartışan iki kişiden haklı gördüğünün yanında yer alarak tartışmaya üçüncü olan olmadı mı? Sonra birden durup: "Bir dakika yahu! Bana ne oluyor ki?!" diye kendinize gelmediniz mi? Hatta üstüne bir de: "Ama ben haksızlığa gelemiyorum!" diyerek savunmadınız mı kendinizi?

Peki içinizde hiç, herkesin güldüğü bir ortama girince gülmeye başlayan,  geçtiği sokakta herkes korkuyla koşuyor diye sebebini bilmeden gerisin geri kaçmaya başlayan ya da normalde inatçı biri olmadığı halde sırf karşısındaki inatlaşıyor diye inadı tutan olmadı mı? Kabul edin işte...Hepimiz bir yerlerden manipülasyona açığız!

 Zaten o yüzden, "İnsanı çözen insanlar" tarafından kolayca kullanılabiliyoruz! O yüzden kolayca birbirimize düşürülüp savaştırılabiliyoruz! Manipülasyona açık bir tür olmasak, kolay olabilir miydi tüm bu savaşlar?

Savaş demişken!  Bugüne kadar yaşanan tüm savaşlar iç savaştı çünkü hepsi insanla insan arasında yaşanan, aynı türün savaşıydı. Henüz uzaylılar gelmediğine,  robotlar o düzeye ulaşıp insanlığa saldırmadığına, ne bileyim mesela; maymunlar ayaklanmadığına göre dış savaş diye bir şey yaşanmadı henüz! Peki neden biz "içimizle" savaşıyoruz ki? Çünkü manipüle ediliyoruz. Nasıl mı? Bir "dış" yaratılarak...

Politika ile o partili, bu partili...

Görünüşümüzle güzel, çirkin...

Görüşümüzle sağcı, solcu... Dinlerle Müslüman, Hristiyan...

Parayla zengin, fakir...

Bilgiyle cahil, aydın... 

İnançla ateist, teist...

Toprakla Doğulu, Batılı... Zekayla akıllı, aptal... Ayrılmışız da ayrılmışız, gruplaşmışız da gruplaşmışız. Hal böyle olunca, bizim gibi olan "iç", bizim gibi olmayan "dış" olmuş. Artık sebep de hazır olduğua göre savaşabiliriz!!!

Aslında hepimiz, savaşmak için hiçbir sebebi olmayan bir türü savaştırmak için yaratılan sebeplerin savaşçılarıyız!

Manipülasyonlara, galeyanlara, biat etmelere, kandırılmalara açık olduğumuz sürece de iç savaşımız sürecektir.

Oysa yaradan bize bu aklı, git başkasının aklına uy diye mi vermiş? Başkasının aklıyla düşü, başkasının sözüyle bil, başkasının nefretine ortak ol, başkasının zekası ya da aptallığının sonucunu yaşa diye mi yaratmış bizi? Yoo! Hepimiz yaratılırken kimisinden az kimisinden çok olmak üzere tüm malzemeler katılmış. Hepimiz dünyaya aynı dokuz aylık pişme süresi ile gelmişiz. Sonradan edindiğimiz tüm tatlar, bizim başarı ya da başarısızlığımızdır.

Hepimiz aynı geliyoruz dünyaya... Manipülatörlere, nefretcilere, akıl vericilere tamah etmeden kendimiz gidebiliriz! Ne yapacağımız, ne düşüneceğimiz ya da ne hissedeceğimize kendimiz karar vererek...

Demet Mannaş Kervan

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Yorum Ekle
    Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
    Yorumlar
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.